Böbrek taşı nedir?
Böbrekler tarafından kandan süzülen vücut için gereksiz fazla sıvı idrar şeklinde atılır. Atılma esnasında beraberinde atılan bazı kristaller (kalsiyum, oksalat, ürik asit) bazen idrar yollarının içinde çökerek böbrek taşlarını oluşturabilir. Taş idrar yolları içinde bulunduğu bölgeye göre isimlendirilir. Böbrekte ise kaliks taşı, renal pelvis taşı denilebilir. Ayrıca üreter taşı, mesane taşı, üretra taşı gibi birden farklı lokalizasyonda, büyüklükte ve yapıda taşlar görülmektedir.
Taş oluşumuna yol açan sebepler nelerdir?
Taş oluşumuna yol açan başlıca sebepler şöyle ifade edilebilir; yetersiz sıvı alınması, genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları, sıcak iklimde yaşama, obezite, hareketsizlik (felçli ve yatalak olma), idrar yolu enfeksiyonu, böbrekteki anatomik bozukluklar (at nalı böbrek, üreterosel gibi), bazı hastalıklar (hiperparatroidizm, sarkoidoz, bağırsak rezeksiyonu, Crohn hastalığı gibi), bazı ilaçlar (kalsiyum ve D vitamini içeren ilaçlar, fazla miktarda C vitamini alınması (>4g/gün), triamteren, indinavir, sülfonamidler, asetozolamid )
İdrar yolu taşına bağlı yakınmalar nelerdir?
Hastalarda bazen hiçbir belirti vermemekle birlikte en sık görülen bulgu ağrıdır. Kolik tarzındaki şiddetli ağrı idrar yolundaki gerilmeye bağlıdır. Yan ağrısı şeklinde başlar ve kasıklara yayılabilir. Diğer belirtiler; ateş, hematüri (idrardan kan gelmesi), bulantı ve kusma, idrarda yanma (dizüri), idrar yaparken zorlanma, sık idrara çıkma şeklinde sayılabilir.
İdrar yolu taşı tanısı nasıl konur?
Tanıda görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Bunlar ise;
Ultrasonografi
Taş tanısında X ışını kullanılmadığından güvenli bir yöntem gibi gözükmesine rağmen özellikle üreterde yer alan küçük taşları göstermede yetersizdir. Ultrasonografinin yaygın kullanılması sayesinde taşların bir kısmı rastlantısal olarak saptanır.
Direk Üriner Sistem Grafisi (DÜSG)+ İntravenöz Pyelografi (İVP)
Bu yöntemde damar içerisine verilen bir kontrast madde aracılığıyla aynı anda hem böbreklerin anatomisi hem de fonksiyonlarını incelemek, muhtemel taş hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Röntgen ışınları kullanılarak yapılan ince kesitli üriner sistem BT günümüzde böbrek taşlarının değerlendirmesinde altın standarttır. Çok küçük (1-2 mm) taşlar görülebilir. Taşların sertlik durumu (kırılabilirlik derecesi) saptanır.
Her böbrek/idrar yolu taşı tedavi edilmeli mi?
Böbrek havuzcuğunda (pelvis) yerleşik taşlar kesinlikle tedavi edilmelidir. Aksi takdirde böbrekte fonksiyon bozukluğuna ve enfeksiyona sebep olabilirler. Sonuçta böbrek kaybı yaparlar. Eğer böbreğin içindeki kaliks denilen ceplerin içinde bir taş bulunuyor ve belirgin bir yakınmaya sebep olmuyorsa, belirli aralıklarla izlem yeterli olabilir. Fakat kaliks taşları bulundukları yerde zamanla büyürse veya hareket edip üreter kanalına girer ise ağrı, kanama, enfeksiyon gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu tür kaliks taşları tedavi edilmelidir.
Böbrek taşları nasıl tedavi edilir?
Böbrek taşlarının tedavisinde birden fazla tedavi seçeneği bulunmaktadır. Bunlar kısaca aşağıda özetlenmiştir.
Medikal tedavi
5 mm’ye kadar olan taşların büyük çoğunluğu bol hareket, bol sıvı alımı ve ilaçlar (ağrı kesici, antispazmodik ,alfa blökör ilaçlar) ile düşebilirler. Fakat taşın boyutu büyüdükçe müdahalesiz düşürme olasılığı azalır.
ESWL (Vücut dışından şok dalgaları ile taş kırma)
Vücut dışında oluşturulan şok dalgaları taş üzerine odaklanarak tedavi sırasında taş küçük parçalara bölünür. Daha sonra bu parçaların idrarla atılması beklenir. ESWL sonrası taş parçacıklarının dökülmesi uzun zaman (günler hatta bazen haftalar) alabilir. Bu süreçte hastalar ağrı hissedebilir ve idrar yolu enfeksiyonu gelişebilir. Çok ender de olsa üreter kanalında taş yolu oluşturabilir ve ek tedavi ihtiyacını doğurabilir (URS operasyonu, DJ kateter veya nefrostomi takılması uygulamaları gibi). ESWL bütün taşlarda başarı sağlayamaz. Başarı taşın cinsine, sertliğine, büyüklüğüne ve idrar yolunda yerleştiği yere göre değişir.
Perkütan nefrolitotripsi (PCNL)
Böbrek içindeki taş (>2 cm) büyük olduğunda veya ESWL ile kırılamadığında uygulanan operasyondur. Genel anestezi altında taşın bulunduğu taraftaki bel bölgesine ufak kesiden (1-2 cm) oluşturulan bir yoldan böbreğin içerisine girilerek taşlar bir bütün halinde veya kırılarak aynı yoldan dışarı çıkartılır. Endoskopik yani kapalı bir ameliyat yöntemidir. Ameliyat sonrasında böbrekte birkaç gün süreyle idrarın geçici olarak vücut dışarısına atılmasını sağlayan bir drenaj (nefrostomi kateteri) yerleştirilir.
Üreteroskopi (URS)
Üreter içerisindeki taş/taşlar kendiliğinden düşmezse veya büyükse idrar kanalından üreteroskop denilen aletler yardımıyla taş/taşlar kırılmaya çalışılır. Anestezi altında yapılan operasyonda (genel/epidural) sert (rijit) üreteroskoplar ile idrar kanalı ve mesane geçilip üreter içine girilir. Taş/taşlar genellikle lazer taş kırıcı ile kırılarak toz haline getirilerek vücuttan atılması sağlanır. Bu üreteroskoplar sıklıkla alt ve orta üreter lokalizasyonundaki taşları tedavi edilebilirler.
Fleksibl üreteroskopi (fURS)
Fleksibl (kıvrılabilen) üreteroskoplar, uçları çeşitli yönlerde ve açılarda dönebilme kabiliyetine sahip ekipmanlardır. Üst üreter ve böbrek içinde kaliks (havuzcuk) taş/taşların tedavisinde kullanılırlar. Bu tedavinin fleksibl üreteroskop ve lazer yardımı ile böbrek taşlarına uygulanmasına da RIRS (retrograd intrarenal cerrahi) adı verilir.